06 Mar 2021

Dünyanın büyük bir bölümünü etkisi altına alan covid-19 salgınının olduğu şu günlerde bir blog yazısı yazmaya karar verdim diyerek blog yazıma giriş yapıyor ve size konusu hakkında minik bir akrostiş bırakıyorum.

Bu yazıyı
Okuyan için
Konusu BOKtandır.

İnsan merak eden bir canlı ve ben de birçok şeyi merak ediyorum. Bazıları hatta çoğu oldukça saçma şeyler oluyor. Mesela pencere önünde mermer görüyorum neden var bu diye merak ediyorum. Uçan bir martı görüyorum, bazen havada asılı gibi kalıyor nedenini merak ediyorum. Caddeden geçerken gördüğüm kediyi düşünürken acaba o gördüğü insanlar için ne düşünüyor merak ediyorum. Örneğin sıçarken tuvalet kağıdını görüyorum acaba insanlar bunu ters mi takıyor, düz mü? Öyle takmaları bilinçli mi, bilinçsiz mi? İnsanların tuvallette geçirdiği toplam süre ne kadar? Merak etmeye başlayınca aslında dünyayı yeni keşfeden bebek misali binlerce soru beliriyor insanın aklında.

***

Yaşlandığımızı, zamanın durmaksızın aktığını hatırlattığı için yeni yılları ve doğum günlerimi sevmem. O günlere yaklaştıkça da o dönemin bir muhasebesini yaparım zihnimde. Ha yapıyorum da ne oluyor bi bok olduğu yok yine aynı döngüye devam ediyorum. 2020'nin bitmesine yaklaştığımız o günlerde de yine aklımda vasat bir sene geçirdiğim düşüncesi vardı. Okunmamış onlarca kitap, öğrenilmemiş onlarca konu, edinilmemiş hobiler, gerçekleştirilmemiş hedefler falan filan.

Tuvalet seanslarımın birinde sosyal medyaların ağına takılmış elimde telefon instagram keşfette cirit atıyor kedi videolarının birinden çıkıyor diğerine giriyor komik videoları peşi sıra tüketiyordum. Aklımda da ulan yine bu sene de kitap hedefim patladı düşüncesi. (Koyarken çok mantıklı gelen hedef de şu aslında günlük 40-50 sayfa okusam -rahat okunur abi- haftada bir kitap çok rahat biter aslında. Matematik yalan söylemez. HEDEF: 52)

Bu yararsız döngü girdanına kapılmış olmak canımı sıkarken bir kıvılcım yandı beynimde 💥çata çutu çat💥(Efekti hissettiniz mi). Keşfette harcadığım bu sıçma süresinde kitap okusaydım ne olurdu? Allah'a şükür her gün -evimdeysem- sıçan biriyim. Günlük 10 dakika harcadığımı varsaysak, bu sürede 5 sayfa okusam, bir yılda 365(gün) x 5(sayfa) / 250(Ortalama bir kitap sayfası) (Ah şu Çılgın Matematik hesaplarım) formülüyle sadece sıçarken 7-8 kitap bitirebiliyorum. Sıçma sürenize göre kitap sayısı daha da artabilir. (Kindle mobil uygulaması tavsiyedir.)

***

Bıçak kemiğe dayandı ulan, ben bu oyunu bu yıl bozarım diyerek açtım önüme exceli. Okumak istediğim kitapları listeledim yanlarına da sayfa sayılarını yazdım. Bir tane daha sayfa oluşturdum. Günleri, o gün okuduğum kitapları ve kaç sayfa olduğunu tutabilmek için kolonları ekledim.

  • Aşkın dayı, Aşkın dayı
  • Ne var?
  • Verin var mı?
  • Var var.
  • Formüllerin var mı?
  • Var var.
  • Ne duruyorsun?
  • Ne yapayım?
  • Grafik yapsana, grafik yapsana

Aslında bu grafik ve sayfa sayısına göre bir şeyler yapmak mantıklı değil. Her kitabın sayfa yapısı, fontu, boşluğu farklı sonuçta. Ama bu kimin umrunda? Bir şeyleri ölçmek, grafik görmek, büyük hedefime ulaşmak için küçük basamaklar oluşturmak ve ilerlememi görmek istedim o kadar. Zinciri oluştur ve kırma hesabı. Noktalı yeşil çizgi kitap sayfalarının 365’e bölümü ile çıkan ortalama sayıyı temsil ediyor. Alttaki küçük grafik o günün sonucunda hedefe ulaşılıp ulaşılmadığını gösteriyor. 64 günlük hedefe göre %70 başarı. Toplam sonuca göre hedeflenen sayfanın üstündeyim. (Bu arada excel çok güzel bir araç değil mi ya? Query bile çalıştırılabiliyormuş. )

Hayatımda ilk kez bir şeyi zorunluluk olmaksızın düzenli bir şekilde her gün yapmaya çalıştım. Gerçekten bu çok zor bir şeymiş. Bazen zinciri kırmamak için feragat etmeniz gereken şeyler olabiliyor benim için uyku ve diziler oldu bu. Bu süreçte edindiğim birkaç tecrübe var. Öncelikle bir şeyi 21 gün yaparsan alışkanlık olur bırakmakta zorlanırsın şeklinde çokça duyduğumuz ifadenin gerçek olmadığını düşünüyorum. Yapmayı bıraktığım an beynim “yapmadın ve ne kaybettin ki” çığlıkları atmaya başladı. Bilmiyorum belki beynime yıllarca öğrettiğim tembelliğin sonucudur bu. Başlamak bitirmenin yarısıdır denir. Bunun ne ifade ettiğini de daha yeni idrak edebildim. Bir şeye her gün başlayabilmek bitirmenin yarısıymış. Biraz daha bu konuyu açayım. Hedefi koyduk 60 sayfa okuyacağız her gün. Okumaya başlayana kadar ertelemek daha kolay geliyor. Zaten başlamadın ki yarın yaparsın sinyalini beynim sürekli yollamaya başlıyor. Fakat o gün bir şekilde az da olsa okuduysam ve grafikte görmeye başladıysam o ilerlemeyi, hedefi yakalamak için devam edebilmek daha kolay geldi. Zaten başlamıştım o halde bitireyim. Burada da sıçarken okumak omuz vererek ivme kazandırmak gibi etkisini gösteriyor. O işe başlamış olduk bir şekilde neden devam etmeyelim.

Duvar ören usta misali tuğla koydukça ilerlemeyi görebilmek insanı motive eden bir şey bu yüzden veri önemli.

Alternatif blog başlığım: ‘Sıçmasaydım, okumazdım.’

SON. TŞK

Aşkın Gedik
Software Engineer

Ben Aşkın,

Benimle ilgili daha fazla bilgiyi hakkımda sayfasına göz atarak veya Twitter, Facebook ve Github üzerinden takip ederek öğrenebilirsiniz.